7 Eylül 2010 Salı

karşılaşma

I.

Perde açıldığında orta yerde bir testi vardır. Müzik başlar ve kız içeri süzülür. Sahne kadınlara aitken müzik daima yumuşak ve hafiftir. Testiyi alır, pınarın başına gider, en güzel nasıl su doldurulursa öyle doldurur. Birkaç yudum su içer, en güzel nasıl su içilirse öyle. Yüzüne su serper, aynı şekilde. Beyaz elbiseli adam sahneye girer, müzik bir parça hareketlenmiştir, kızın etrafından dolaşır, karşısına geçer ve raks olur. Sonra siyah elbiseli adam girer, raks biter, meydan okuma ve kavga olur. Siyah elbiseli adam yenilir. Bir kez yenildi mi yenilgiyi hazmeder ve çekilir. Sonra tekrar raks olur.

II.

Fatima’yı hatırla. Hani o küçük kız çocuğu sana yüz vermiyordu. Defalarca karşılaşmıştınız. Yabancı olmadığının farkındaydı, kaçmıyordu ama sana gülümsemiyordu işte. Sonunda bir gün sen oradan ayrılırken dönüp arkana baktın. Orada duruyordu. El salladın ve bekledin. Dudağında yabancıların göremeyeceği ipince bir gülümseyişle duruyor ve el sallıyordu. Küçük bir kız için yabancı olmadığını bilmek gibisi yoktur. Fatima seni seviyor işte, nereye gidiyorsun?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder